Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, birçok önemli konuyu içermektedir. Bu surede, özellikle İslam toplumu ve öncesindeki dönemler arasındaki geçiş süreçleri, inanç ve ibadet konuları, ahlaki değerler ve toplumun düzeni gibi pek çok mesele ele alınmaktadır. Bu bağlamda, Bakara Suresi'nin 93. ayeti de dikkat çekici bir anlam derinliğine sahiptir.
93. Ayetin Meali
"Ve (İsrailoğulları) dediler ki: 'Biz bir çeşit yiyeceğe asla sabredemeyiz; Rabbine dua et de, bizim için yerden neyi bitirdiğini, sebzeleri, fasulyeleri, sarımsakları ve mercimekleri çıkarsın.' Musa: 'Siz, daha iyi olanı, daha düşük olanla mı değiştirmek istiyorsunuz? Hemen Mısır'a inin; orada sizin için istediğiniz vardır.' Ve onların üzerine zillet ve sefalet yazıldı ve Allah'tan bir gazaba uğradılar. Bu, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri ve peygamberlerini haksız yere öldürmeleri sebebiyledir. Bu, isyan eden bir kavmin karşılaştığı bir sonuçtur. "
Tefsir
Bakara Suresi 93. ayet, İsrailoğulları'nın Mısır'dan çıkışları sonrasında yaşadıkları bir durumu anlatmaktadır. Ayette, bu topluluğun, Allah'ın kendilerine lütfettiği nimetlere karşı olan şımarıklıkları ve sabırsızlıkları dile getirilmektedir. - İsrailoğulları, Allah'ın onlara sunduğu nimetleri yeterli görmemekte ve kendilerine sunulan yiyeceklerin çeşitliliğini sorgulamaktadırlar.
- Musa (a. s), onların şikayetlerine karşılık olarak daha iyi olan nimetleri bırakıp daha aşağı olanları talep etmelerinin mantıksız olduğunu ifade etmektedir.
- Ayetteki "zillet" ve "sefalet" kelimeleri, Allah'ın gazabını ve bu gazabın sonucunda yaşanan sıkıntıları sembolize etmektedir.
Ekstra Bilgiler
Bu ayet, sabır, şükür ve Allah'a güven konularında önemli dersler içermektedir. İnsanlar, kendilerine sunulan nimetleri değerlendirirken, her zaman daha iyisini arama eğilimindedirler. Ancak, Allah'a karşı bir şükür ve sabır gösterilmediği takdirde, bu isyan ve şikayetlerin sonuçları ağır olabilir.Ayrıca, Bakara Suresi 93. ayet, toplumun genel ahlakını ve inançlarını sorgulayan bir uyarı niteliğindedir. İnsanların, Allah'ın lütuflarına karşı duyarsız kalmaları, toplumsal huzursuzluk ve sıkıntılar doğurabilir. Bu bağlamda, inançlı bir birey olarak sabırlı olmak ve verilen nimetlere karşı şükretmek esastır.
Ayetin Arapça Yazılışı ve Türkçe Okunuşu
إِنَّ إِسْرَائِيلَ قَالَتْ لِمُوسَىٰ أَهْلُكِ بَطَعَامٍ وَلَكِنَّا نَسْتَصْبِرُ عَلَىٰ طَعَامٍ وَإِذَا قَالُوا أَسْأَلُ رَبَّكَ يُنَبِّتُ لَنَا مَا تُنَبِّتُ مِنَ الْخُضَرَاتِ وَمَا ذَكَرُوا مِنَ الْبَصَلِ وَالْفُولِ وَالْعَدَسِ قَالَ يُسَتْبَدِلُونَ الَّذِي هُوَ أَدْنَىٰ بِالَّذِي هُوَ خَيْرٌ فَٱهْبِطُوا مِصْرًا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلْتُمْ ۖ وَأُصِيبَتْهُمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلْمَسْكَنَةُ وَبَاۤءُوا بِغَضَبٍ مِّنَ ٱللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَـٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلْأَنبِيَآءَ بِغَيْرِ حَقٍّ ۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوْا۟ وَكَانُوا۟ يَعْتَدُونَTürkçe Okunuşu: "İnnâ İsraîle kâlet li Mûsâ ehlu ki bat'âmin ve lakinnâ nestasbiru alâ ta'âmin. Ve izâkâlû es'alu rabbeke yünabbitü lenâ mâ tünabbitü minel huḍarâti ve mâ zakarû minel baseli ve'l fûli ve'l adesi. Kâle yustabdilûne'l-lazî huve adnâ bil-lazî huve hayr. Fehbitû Mısran fe innalakum mâ sa'altum. Ve usibat-humü zillatu ve'l meskenatu ve bâû bi ghadabin minallâh. Zâlike bi annahum kânû yekfurûne bi âyâti Allâh ve yeqtulûne'l-enbiyâ bi gayri hakk. Zâlike bimâ 'asav ve kânû ya'tedûn. "
Bu tefsir, Bakara Suresi'nin 93. ayetinin derin anlamını ve önemini ortaya koymakta ve okuyuculara bir rehberlik sağlamaktadır. |
Bakara Suresi'nin 93. ayeti gerçekten de derin bir anlam taşıyor. İnsanoğlunun, kendisine sunulan nimetleri sorgulaması ve daha iyisini arama isteği, aslında birçok insanın yaşadığı bir durum. Bu ayette İsrailoğulları'nın sabırsızlığı ve şımarıklığı, hepimizin zaman zaman gösterdiği bir tavır değil mi? Musa'nın onlara yanıtı ise oldukça düşündürücü; daha iyi olanı bırakıp daha düşük olanı istemenin mantıksızlığı. Günümüzde de benzer bir tutum içinde olan insanlar var. Bu durum, Allah'ın lütuflarına karşı duyarsız kalmanın ne gibi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Zillet ve sefalet kavramları, aslında sadece o döneme özgü değil, günümüzde de insanlığın karşılaşabileceği sonuçlar. Nimetlere şükretmemek, toplumsal huzursuzluklara yol açabilir. Bu ayetten alacağımız ders, sabırlı olmak ve verilen nimetlere karşı minnettar kalmanın ne denli önemli olduğu. Kendimize sormamız gereken, biz de zaman zaman sunulan nimetleri yeterli görmüyor muyuz?
Cevap yazDerin Anlam
Sâmia, Bakara Suresi'nin 93. ayeti üzerine yaptığın tespitler oldukça etkileyici. Ayetin, insanoğlunun sahip olduğu nimetlere karşı duyduğu şükran ve sabır eksikliğini gözler önüne sermesi, gerçekten de derin bir anlam taşıyor. İnsanların, sahip olduklarıyla yetinmeyip daha fazlasını arama isteği, tarih boyunca birçok toplumda görülen bir olgu.
Musa'nın Yanıtı
Musa'nın, onlara daha düşük bir şeyi istemenin mantıksızlığını göstermesi, bu durumu sorgulamak için önemli bir fırsat sunuyor. Zamanla unutulan minnet duygusu, insanları daha büyük kayıplara sürükleyebilir. Günümüzde de bu tutumu sergileyen birçok insan var ve bu durum, aslında toplumsal huzursuzlukları da beraberinde getiriyor.
Sonuçlar
Dediğin gibi, nimetlere karşı duyarsız kalmanın sonuçları ağır olabilir. Zillet ve sefalet kavramları, sadece geçmişin değil, günümüzün de önemli sorunları arasında. Bu bağlamda, sabırlı olmak ve sahip olduğumuz nimetlere karşı şükretmek, bireysel ve toplumsal anlamda son derece önemlidir. Kendimize bu soruları sormak, farkındalığımızı artırabilir ve daha bilinçli bir yaşam sürdürmemize yardımcı olabilir. Teşekkürler, bu derin düşünceler için!